Ana içeriğe atla

Kayıtlar

GERÇEĞİ ANLAMA YOLCULUĞU

  İnsanoğlu, var olduğu ilk günden itibaren gerçeği anlama ve kavrama yolunda sürekli bir mücadele içinde olmuştur. Çünkü gerçek her zaman, her koşulda üstündür.   Hayatımızın her döneminde gerçeği öğrenmek yolunda mücadele ederiz. Kimi zaman bu yolculukta duyacaklarımız acı bile olsa bilmek isteriz… Gerçek; tutarlı içerik demektir ve hiçbir koşulda değişmez. Gerçek göreceli değildir ve her zaman hakimdir. En büyük problem gerçeğe hâkim olmamaktır. Gerçeğe hâkim olmadıkça dış dünyayı suçlamaya eğilimli oluruz.  Ancak gerçeği anladığımızda, olayların ve durumların üzerinde hâkimiyet kurabilir, problemleri çözebiliriz. Yüzme bilmeyenin suyu suçlaması gibi. Suya hâkim olduğumuzda yüzebiliriz. Suyun kaldırma kuvveti ile ilgili yasayı bilirsek gemileri yüzdürürüz, balığı modelleyerek denizaltılar yapabiliriz. Gerçeği bilen yücelir. Bir şeyin zıddı varsa gerçektir. Gece varsa gündüz vardır. Uzak varsa yakın vardır. Bu hayatta her şey zıddını var eder. Sahte; Tutarlı değildir. Sahtenin hep

HER SEÇİM BİR VAZGEÇİŞTİR

  Deneyimsel Tasarım Öğretisi   geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. “Kim Kimdir” , ” İlişkilerde Ustalık”   ve  “Başarı Psikolojisi”   seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.  "Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…" Yahya Hamurcu

KURBAN OLMAK MI? KURBAN VERMEK Mİ?

  Sakince köşede öylece kalakalmıştı. Eşi içerideki odadan hala bağırıyor,   sesi duymamak için kulaklarını kapatıyordu Ayşe. Kavgaları yine çok küçük bir olaydan, küçük bir kıvılcımla ateşlenmişti. Kulaklarını kapatıp sadece oturdu, yanağından süzülen iki damla yaşı sildi. Yaşadıklarına şöyle bir baktı uzaktan, her şey yavaş yavaş olmuştu, sezdirmeden kendini belli etmeden. Ara ara küçük kavgaları oluyordu ama bu seferki tam bir yıkımdı. Ne için evlenmişti, evliliğinde neler bulmuştu. Annesinin sesi kulaklarında “seçimini sen yaptın”, evet kendisi seçmişti, bu kadar ağır bedelleri kendi seçimi yüzünden ödüyordu. Oysaki o zamanında vazgeçmesi gerekenlerden vazgeçememişti, bugün hayat ona seçiminin sonucunu yaşatıyordu. Kendini toparlamaya çalışırken ayağa kalkıp aynaya baktı. Evet yıllarca taviz verip eşine düşkünleşmişti. Oysaki evliliğin ilk zamanları sadece âşık olduğu bir adamla evlendiğini, âşık olduğu için bu kadar düşkünleştiğini düşünürken zamanla verdiği tavizlerin nasıl c

VAZGEÇİŞ

  Deneyimsel Tasarım Öğretisi  insanın  mutlu, başarılı  olması ve   doyumlu ilişkiler  yaşaması için tutarlı, faydalı, uygulanabilir ve anlaşılır bilgiler sunar.  & YAHYA HAMURCU &   KİM KİMDİR    İLİŞKİLERDE USTALIK BAŞARI PSİKOLOJİSİ

PORTAKALIN ÖYKÜSÜ

  Halide hayat dolu meraklı küçük bir kızdı. Filistin’de Gazze şehrinde yaşayan kalabalık bir ailenin en küçük çocuğuydu. Aslında aile büyükleri Filistin’in Yafa şehrindendi. Ancak sahip oldukları topraklardan işgalciler tarafından zorla evlerinden yurtlarından çıkartılmışlardı. Yafa’ da çok büyük portakal bahçeleri vardı. Halide’nin büyükannesi ve büyükbabası aileleri ve akrabaları ile her şeyi geride bırakıp Gazze şeridine göç etmek zorunda kalmışlardı. İşgalciler onları yüz yıllardır yaşadıkları topraklardan “artık burası bizim” diyerek evlerinden etmişti.   Ölümle tehdit ediliyorlardı. Yaşam hakları tanınmıyordu. Tek çareleri olan Gazze’ye yerleşip orayı evleri bildiler. Giderek belli bir sınırın içinde sıkışıp kalan bir topluluk olmuşlardı.  En azından aynı ülkenin topraklarıydı.        Büyükannesinin hiç unutamadığı Yafa portakalı, Filistin’in karpuzu, zeytini o toprakların simgesiydi. Yafa portakalı, Filistin’in ve Filistin halkının hikâyesinin bir parçasıydı. Hem zorla

"BENİM BAŞIMA GELMEZ Kİ"

Aşk şarkılarına konu olan, tarih sahnesindeki çatışmalarda, antlaşmalarda bolca adı geçen Akdeniz..  Bunca şeye konu olan Akdeniz’den, Akdeniz’e kıyısı olan Gazze de payını almıştı.. Gazze’nin upuzun sahili de yaşanan onca şeye şahitlik ediyordu..  Tıpkı öncesinde Salima’nın biricik hayatına şahitlik ettiği gibi... Salima’nın haftasonları yapmayı en çok sevdiği şeylerden biri Gazze sahilinde vakit geçirmekti. Salima, Gazze sahilini o kadar çok seviyordu ki bazı günler işe gitmeden önce erkenden kalkıp sahilde yürüyüş yapıyor ve sonrasında işe gidiyordu.  En sevdiği arkadaşlarıyla buluşma mekânı yine o sahildi :)  Arkadaşları Salima’nın yaş günü için sahilde organizasyon düzenliyorlar, onun mutluluğuyla onlar da mutlu oluyorlardı.   Bir gün Salima arkadaşıyla sahilde gülüşürken gözüne denizin öbür ucundaki küçük bir bot takıldı.. Aklına başka coğrafyalardaki zulüm sebebiyle hicret etmek zorunda kalan insanlar geldi. İçinden “insanın sevdiği yerden ayrılması kim bilir ne kadar zor..” diy

BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR

Hayatta hiçbir şey en iyi şekilde başlamaz, en iyiye varır. Yaşadığımız her süreçte hangi konu olursa olsun hep bir evredeyiz. İnsanlar hayatlarında bilmedikleri bir durumla karşılaştıklarında; o konuda cahil olduğunu başka insanlar bilsin istemezler. Hangi konuda cahil olduğumuz önemlidir... Sahi cahillik nedir? Cahil olmak kötü bir şey midir? Necdet herkesin birbirini tanıdığı küçük bir mahallede kuyumculuk yapan bir kişiydi, bu iş yerinden kazandığı para ile evlenip yuvasını kurmuştu. Her şey gayet yolunda ilerliyordu ki; Necdet 2 ayda kazandığı parayı Erman’ın 1 haftada kazandığını öğrenene kadar. Erman Gözlük işi yaptığını ve gözlükleri toptan ucuza alıp çok yüksek tutarlara sattığını tüm arkadaşlarına anlattığında herkes çok etkilendi ama Necdet’in etkilenmesi çok başkaydı. Necdet o anda şu ana kadar kazanç sağladığı kuyumcu dükkanına nankörlük edip; ben yanlış işteyim, keşke bende bu işi yapsam. Nasıl olurdu acaba?” diye düşünmeden edemedi. Gece başını her yastığa koyduğun