Parkın kenarındaki uzun çınar ağacının dibine oturmuş, etrafı izliyordu. Okul çıkışına yakın saatlerde bu parka gelmeyi çok seviyordu. Çocukların birbiriyle koşturmacası, oyun oynarken girdikleri halleri izlemekten büyük keyif alıyordu. Belli ki torunlarını da uzun zamandır görmediği için onları özlemişti. O özlemin verdiği duygularla uzaklara dalmışken, parktaki çocuk yoğunluğu da artmıştı.
Çocukların gözünden kendisinin nasıl göründüğünü
merak etti. Küçükken, böyle parklarda oturan teyzeleri gördükçe aklından
"Ne kadar güzel, tüm gün oturuyorlar," diye geçirirdi. Şimdi ise
kendi gözlerinden çocuklara bakıyor, "Ne kadar güzel, enerjileri hiç
bitmiyor, yorulmak nedir bilmiyorlar," diyordu.
Çocuklar, saflığı ve temizliği insana hatırlatır.
Onlarla birlikte olmak, insanın yorgunluğunu alır, yerine bir dinginlik
bırakır. Çocuklarda eksik olan şey deneyimdir; bu yüzden büyüklerle vakit
geçirmeleri gerekir. Büyüklerde eksik olan ise harekettir. İşte bu nedenle,
büyüdükçe biraz çocuklaşmaya ihtiyaç duyar insan.
Bazen bir şirkette büyük imzalar atar, riskler
alırsınız; ancak eve geldiğinizde, bir bebeğin şişe kapağını açmakta zorlanması
tüm stresinizi unutturur, günü güzelleştirir.
Yeniden bir çocuğun okuma yazma öğrenmesine eşlik
ederken, ona kendi geçmiş yollarından örneklerle motivasyon verir, bu sırada
kendi de yeniden motive olur. Kırmızı ışıkta geçilmemesi gerektiğini
anlatırken, zamanında çiğnediği kuralları yeniden gözden geçirir. Büyüklerine
saygılı olması gerektiğini öğretirken, eşine kaba davrandığını hatırlar ve
aslında kendine bir mesaj verir.
Peki bu çocuklar bizim onlara öğrettiklerimizle mi
yaşar, yoksa biz onların bize öğrettikleriyle mi? Bir çocuk melektir; temizdir,
cahilliğiyle kendini sevdirir ama bir o kadar da öğretmendir. Çocuklar, bizim
zenginliğimiz ve geleceğe yaptığımız yatırımdır. Onlara gösterdiğimiz saygı,
aslında kendimize gösterdiğimiz saygıdır.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Demek ki neymiş; çocuk deyip geçmemek lazımmış :)
YanıtlaSilÇocuklarımız bizim aynadaki yansımamız değil mi aslında? Zaman yolculuğu yaptığım bir yazı olmuş...
YanıtlaSilBir gün söyle birşey dinlemiştim. Önce o çocuğu bozarız sonra düzeltmek için uğraşırız... Bozmadan kırmadan toparlayanlardan olalım inşALLAH
YanıtlaSilAnneyken de öğrenci olanın yolu daha kolay olur…
YanıtlaSilSıfır günahla bize emanet edilen çocukları gerçekten doğru yetiştirebiliyor muyuz? Bunun cevabı bizim onlara nasıl bir model olduğumuzla ilişkili. Eğer onlara kötü model olduysak sonrasını hep o öğretiiğimiz yanlışı düzeltmeye çalışarak geçiriyoruz
YanıtlaSilÇocukları yetiştirirken yetişiyoruz. Bu dönemde sadece büyütmeye konsantre olunca elinde tablet içeriği belli olmayan videolar izleyen, anlam taşımayan şarkılar dinleyen; oyun üretemeyen ve her problem karşısında şikayet eden söylenen çocuklarımız...
YanıtlaSilGeleceğe yatırım marifetsiz gençlik bırakınca beraberinde gelen ilişki kazaları, başarısızlık, kronik mutsuzluk...
Basit görülen imkan tokluğu nerelere varıyor...
Hiç bir şey için geç değil.Birlikte yetişeceğimiz çocukluk dönemlerine dönme ümidiyle...
Bıgünün çocukları yarının bireyleri. Onlara doğru rol model olanlardan oluruz inşAllah...
YanıtlaSil