Akşam olmuş, insanlar evlerine
çekilmiş, artık arefe gününün o telaşlı koşuşturması yerini sakin, telaşsız bir
havaya bırakmıştı. Elif, yatmadan bayram kahvaltısının son hazırlıklarını
kontrol etti ve biricik kızının odasına gitti. Yatağa girmeden yeni aldığı
kırmızı rugan pabuçlarını baş ucuna koymuştu Zeynep. O çok severek aldığı
çiçekli elbisesini sabah giydiğini hayal ederken uykuya dalmıştı. Elif,
Zeynep’e bakarken “Biz de küçükken ne kadar heyecanlanırdık bayramdan bir
önceki gece.. Ama eskide kaldı o günler..” diye geçirdi içinden. Şimdi kızının
da aynı heyecanları yaşaması onu biraz düşündürmüştü...
Ve bayram sabahı.. Bayram
namazından sonra başlayan o tatlı telaş.. Pide kuyruğunda bekleyen insanlar
şimdi el öpmek için sıraya girmişti. Herkes birbirine tebessüm ediyor, gülüşme
sesleri, büyüklerin güzel temennileri eşliğinde bu merasim de tamamlanmıştıJ Zeynep hayalini kurduğu o
çiçekli elbisesini giymiş, ayağında kırmızı pabuçları ile oradan oraya
koşuşturuyor, bir taraftan da “anne, halamlara ne zaman gideceğiz?” diye
annesini darlıyordu..
Zeynep’in o neşesi Elif’i hep
şaşırtıyordu.. “Biz de onun gibiydik küçükken ama şimdi.. Ne oluyor da insan
büyüyünce küçükken aldığı zevkleri alamamaya başlıyor ki..” diye düşündü. Sahi,
küçükken yolunu gözlediğimiz bayramlar, gitmek için can attığımız akraba
ziyaretleri, sevdiklerimizle bir araya gelmeler nasıl oluyor da büyümeye
başladıkça can sıkıcı bir hal almaya başlıyordu?..
Elif, bayram kahvaltısı,
misafirler, akraba ziyaretleri derken yorgun düşmüştü. “Çok yoruldum, bu
yorgunluğu 3 gün dinlensem atamam..” diye söylendi. Diğer gün kuzenler
buluşması vardı, bunun için Zeynep çok heyecanlıydı çünkü büyüklerinin ellerini
öpecek, bayram harçlığını alacak ve kuzenleri ile oyun oynayacaktı. Aileler
toplandı ama aralarında en mutsuzu Elif’ti..
Peki herkes bu kadar neşeli,
mutlu iken Elif’i mutsuz eden neydi? Bayramı çekirdek ailesiyle yakınlarından
uzakta bir otelde geçiremediği için miydi? Yoksa çok değerli büyüklerinin elini
öpüp, hallerini hatırlarını sorup, ihtiyaç gidermesi miydi? Yahut kızı
Zeynep’in bayramda bu kadar mutlu olması mıydı? Bunca güzellik varken insan neden
o akışa ayak uyduramıyordu? İsteklerinden dolayı mı yoksa yüksek
beklentilerinden dolayı mı?
Çocukluğumuzda yaşadığımız o neşe ve beklentinin uyumu.. Aslında bir çok şeyi anlatıyor..
YanıtlaSilKişi bulunduğu ortama uyum sağlamalı..
YanıtlaSil