Ana içeriğe atla

Kudüs





 “İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi;

Aynadaki kişi…”

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!

Yahya Hamurcu 

 

Yorumlar

  1. ÇOK kıymetli bir paylaşım gözden geçirilmesi gereken gerçek kısa ve öz anlatılıyor emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Emeği geçenlere teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Kudüs ün böyle birşey oldunu bilmiyordum öğrendiğim iyi oldu Esila ikra can

    YanıtlaSil
  4. Çok açıklayıcı bir video olmuş emeği geçenlere teşekkür ederim yalnız video biraz hızlı akıyor daha yavaş akabilirdi okumakta zorlandım.

    YanıtlaSil
  5. Çok açıklayıcı bir video olmuş emeği geçenlere teşekkürler

    YanıtlaSil
  6. Çok güzel olmuş

    YanıtlaSil
  7. Filistin yardım bekliyor

    YanıtlaSil
  8. Çok güzel olmuş eline sağlık

    YanıtlaSil
  9. Filistin'in yanindayiz

    YanıtlaSil
  10. Çok çok iyi bir video olmuş. Bilgiler öz olduğu için anlaşılır olmuş. Teşekkürler ederiz, zihninize sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Emek verenlerden Allah razi olsun

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kutsal Şehrin Taneleri

  Anneeeee! Babaaaaa! Bu kaçıncı çağırışı kim bilir… Avucunun içi gibi bildiğin sokaktan eser kalmayışı... Komşudan, akrabadan haber alamayışı ne acı... Bunu ancak yaşayan bilir... Sahi! Bir an onun yerine koysak ya kendimizi... Ne yapardık mesela? “Evim yok ama en azından evimin duvarı, gitmem bir yere sahipsiz sanmasınlar” mı derdik? “Annem, babam şehit oldu. Bizi izliyor ağlayamam şimdi.” der miydik, boğazımızdaki yumrukla? “Yaşarsak kazanırız, ölürsek daha çok kazanırız” inancıyla elimizdeki sapanla dans eder miydik tanklar önünde? Birazdan şehit edileceğimizi bilsek, ellerimiz arkada bağlı da olsa, ağız dolusu güler miydik? “Zaten öleceğiz Allah aşkına en güzeli burası; ne morg var ne bekleme, ne yıkama, elbisenle gidiyorsun. Hem cennete girmek için bahanemiz olmalı değil mi? Öyle kolay mı yani? Daha mı üstünüz önceki, iman ederek yaşayanlardan ya da elçilerden? Yok yok böyle iken gelmem. Ölürsem kutlu olsun, yaşarsam yine sohbet ederiz.” diyerek veda e

Organik Mi? İnorganik Mi?

  Doğmuşuz sıfır kilometre.. Her şey gıcır gıcır... Bakıyoruz uff maşallah önümüzde bir sürü geçecek zaman, yaşanacak yıllar var. Biraz aklımız başımıza geliyor ve birlikte yaşadığımız insanları görüyoruz. Bazen kahkahalar gülücükler yükseliyor, bazen can sıkıcı sesler. Birileri hasta oluyor, iyileşiyor. Yani büyüyoruz bir şekilde.. Bir dönem geliyor, kanımız kaynıyor; her şeyi yapmak geliyor içimizden, değişik değişik kıpırtılar. Ne diyorlar ona? “Gençsin sen!” Vücudumuzda bir gariplikler. Etrafımızdan bir sürü ses çıkıyor;“Aman şunu ye, şunu yeme, şuna dikkat et.” Bakıyoruz herkes neler neler yapıyor, nasıl da eğlenceli hayatları var. Gece geç saatlere kadar oturuyorlar, bir şeyler yiyip içiyorlar, eğleniyorlar. Evdeki büyüklere bakarsak “Tatlı yeme, fast food yeme, meyve ye, sebze ye. ” Evin yaşlıları var, ''Sakın üşütme, sıkı giy” diyor. Eeee... Bitmiyor bir türlü. Hep aynı şeyi mi söylerler yahu? İnsanın canı neler neler yemek istiyor. İstiyor, istiyor da evdeki