Doğmuşuz sıfır kilometre.. Her şey gıcır gıcır... Bakıyoruz uff maşallah önümüzde bir sürü geçecek zaman, yaşanacak yıllar var. Biraz aklımız başımıza geliyor ve birlikte yaşadığımız insanları görüyoruz. Bazen kahkahalar gülücükler yükseliyor, bazen can sıkıcı sesler. Birileri hasta oluyor, iyileşiyor. Yani büyüyoruz bir şekilde.. Bir dönem geliyor, kanımız kaynıyor; her şeyi yapmak geliyor içimizden, değişik değişik kıpırtılar. Ne diyorlar ona? “Gençsin sen!” Vücudumuzda bir gariplikler. Etrafımızdan bir sürü ses çıkıyor;“Aman şunu ye, şunu yeme, şuna dikkat et.” Bakıyoruz herkes neler neler yapıyor, nasıl da eğlenceli hayatları var. Gece geç saatlere kadar oturuyorlar, bir şeyler yiyip içiyorlar, eğleniyorlar. Evdeki büyüklere bakarsak “Tatlı yeme, fast food yeme, meyve ye, sebze ye. ” Evin yaşlıları var, ''Sakın üşütme, sıkı giy” diyor. Eeee... Bitmiyor bir türlü. Hep aynı şeyi mi söylerler yahu? İnsanın canı neler neler yemek istiyor. İstiyor, istiyor da evdeki
Keşke her işareti okuyabilsek. Tüm seçimlerimiz çok değişirdi değil mi?
YanıtlaSilÜretmeden tüketmek mutsuzlugumuzun nedeni olduğunu ifade eden harika bir yazı. Emeği geçenlere tesekkurler
YanıtlaSilİnsan iz ve işaretleri okuyabildiğinde hayatın içinde daha isabetli kararlar almaya başlar🌿
YanıtlaSilİz ve işaretleri okuyabilmek🌺
YanıtlaSilİnsan bir an da oldu zanneder
YanıtlaSilOysa ki önden haberi gelir📮
İz ve işaretleri okuyabiliyor muyuz?
Hayatın insana geçtiği en baba kıyaklardan biridir iz işaret okuma marifeti. Okunabileceğini ve nasıl okunacağını gösterdiği için, Deneyimsel Öğreti’ye teşekkürler 🙏
YanıtlaSilNe kadar önemli işaretleri görebilmek bunu bilmek için insan tanıma eğitimi almak gerekiyor deneyimsel tasarım öğretisi bunu amaç edinir
YanıtlaSilHerşeyin bir işareti var görmek için ilim öğrenmek gerekiyor
YanıtlaSilNe büyük ikram insanın işaretleri görebilmesi farkında olabilmesi sonra izleri takip edebilmesi
YanıtlaSil